Bugün 1 Haziran Dünya Çocuk Günü. Türkiye’de çocuklar 1 Haziran’ı politika eksikliği, yoksulluk ve ağır hak ihlalleriyle karşılıyor.
Bugün 1 Haziran Dünya Çocuk Günü. Türkiye’de çocuklar 1 Haziran’ı politika eksikliği, yoksulluk ve ağır hak ihlalleriyle karşılıyor. Gazetemize konuşan Fisa Çocuk Hakları Merkezinden Ezgi Koman, bir an önce bütüncül çocuk politikaları üretilmesi ve hak ihlalleri takip sistemi oluşturulması gerektiğini vurguladı.
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) 2022’de yayımladığı “İstatistiklerle çocuk 2021” raporuna göre 2020 yılı itibarıyla yoksul çocuk sayısı 7 milyon 378 bin olarak belirtildi. Bu veri her 3 çocuktan birinin yoksullukla yüz yüze olduğu anlamına geliyor.
Fisa Çocuk Hakları Merkezinin 2022 yılına ilişkin verilere yer verdiği rapora geçen yıl 3 çocuk kamu görevlisinin açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti. Kamu görevlilerinin ihmali sonucu ise en az 2 çocuk özgürlüğünden yoksun bırakıldığı sırada intihar etti. En az 64 çocuk ise sağlık hizmetlerindeki ihmaller sonucu hayatını kaybetti. En az 14 çocuk eğitim hizmeti alırken okul içindeki veya okul servislerindeki ihmaller sonucu yaşamını yitirdi. En az 1 çocuk ise devletin koruması altında bakım hizmeti alırken hayatını kaybetti.
Yine rapora göre 2022’de 81 çocuk iş cinayetlerinde, 62 çocuk intihar sonucu, 60 çocuk şiddet sebebiyle, 37 çocuk şüpheli şekilde, 30 çocuk bireysel silahlanma nedeniyle, 5 çocuk karşıt gruplar arasında çıkan çatışmalarda, 4 çocuk doğal afetlerde, 2 çocuk patlama/bombalı saldırılarda, 541 çocuk ihmal nedeniyle, en az 14 çocuk göçmen sınır geçişinde boğularak hayatını kaybetti.
‘BÜTÜNLÜKLÜ BİR ÇOCUK POLİTİKASI ÜRETİLMELİ’
Fisa Çocuk Hakları Merkezinden Ezgi Koman bugün açısından çocukların maruz kaldığı güncel hak ihlallerinin ise deprem odaklı olduğunu ifade etti. Tam sayı bilinmemekle birlikte çok fazla çocuğun hayatını kaybettiğini söyleyen Koman “Çok ciddi bir barınma sorunu söz konusu, zorunlu bir göç var. Çocuklar yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kaldılar. Pek çok hak ihlali karşımıza çıkıyor, çıkmaya da devam edecek gibi. Bütüncül bir bakış açısıyla ciddi bir güçlendirme politikası oluşturulması gerekiyor” dedi.
Çocuğu bağımsız bir özne olarak gören bir politika eksikliği olduğunu vurgulayan Koman, “Eklektik çözümler işe yaramıyor. Çocuğu bir özne, hakları ve özgürlükleri olan bir birey olarak görmeyen bir yaklaşımla sorunların çözülmesinin imkanı yok. Bir an önce bununla ilgili adımlar atılmalı. Bugün 100 yıllık Cumhuriyet’in çocuklara reva gördüğü yoksulluk, hak ihlalleri, çocuk işçiliği, şiddet, sömürü oluyor” ifadelerini kullandı.
Hak ihlallerindeki seyri gözlemleyemediklerini söyleyen Koman bunun sebebini “BM Çocuk Hakları Komisyonu Türkiye’ye çocukların yaşadıklarını iyi takip edecek bir komisyon öneriyor. Ama Türkiye’de çocuğa özgü hak temelli bir veri takip sistemi yok. Çocuk yoksulluğu, çocuk gelinler artıyor mu bilemiyoruz. Veri sisteminiz yoksa buna yönelik bir politika da oluşturamazsınız. Böyle bir veri sistemi kurulmalı” diye açıkladı.