Yeni koronavirüs hastalığı (COVID-19), dünyada giderek yaygınlaşıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün 12 Mart 2020 tarihli raporuna göre dünyada olgu sayısı 125 bin 48, yaşamını kaybeden kişi sayısı 4 bin 613, Türkiye’deki olgu sayısı ise 5’tir.
Türkiye’de olgu sayısının az olması sevindirici olmakla birlikte uzmanlar bu sayının artacağını belirtmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından “pandemik” yani küresel salgın olarak tanımlanan hastalığın Türkiye’de yaygınlaşmaması için Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun koordinasyonunda eğitime ara verilmesi ve evden eğitime devam edilmesi dahil pek çok önlem alınıyor. Bu tür önlemlerin hayata geçiriliyor oluşu oldukça sevindiricidir.
MEB tarafından eğitime ara verilen okulöncesi ve ilkokula devam eden çocuk sayısı 12,3 milyondur. Zorunlu olarak gerçekleşen bu durum ebeveyni çalışan 4-10 yaş grubu çocuklar açısından; evde zorunlu olarak yalnız kalmak, virüsten korunmak amacıyla seyahatlerin en aza indirilmesi gereken bir dönemde çocukların akrabaların yanına götürülmesi/ gönderilmesi gibi başka sorunlar ortaya çıkarmaktadır. Bu sebeple eğitime ara verildiği ve evden eğitimin devam ettiği süre boyunca ebeveyni çalışan çocukların ebeveynlerinden en azından birinin ücretli izinli sayılması için gerekenler acilen yapılmalıdır. Ayrıca virüsten korunmak için gerekli olan dezenfeksiyon malzemelerinin ücretsiz dağıtımı sağlanmalıdır.
Her ne kadar uzmanlar tarafından virüsün çocuklar üzerinde ciddi etkiler yaratmadığı belirtiliyor olsa da çocuklar hastalığın taşıyıcısı olabilmektedir. Ayrıca durumun küresel salgın olması ve ölümlerin yaşanması tüm toplumlarda büyük endişe yaratmaktadır. Yetişkinlerdeki bu endişe elbette çocukları da etkileyebilmektedir.
İşte bu sebeple FİSA Çocuk Hakları Merkezi olarak; çocukların sağlık ve gelişim hakkı temelinde,
- Tüm yetişkinleri (ebeveynler, meslek elemanları, basın vb.) korona virüsü, küresel salgın ve alınan önlemler hakkında çocuklarla konuşmak için uzmanların önerilerini dikkate almaya,
- Adalet Bakanlığı’nı özgürlüğünden alıkonarak tutukevi, eğitim evi gibi kurumlarda kalan çocukların bu virüsten korunması için insan haklarına dayalı önlemleri almaya, çocukların aileleriyle yapacakları görüşleri kısıtlamak yerine onları bir an evvel tahliye ederek, başta ebeveynlerinin yanı olmak üzere kendilerini güvende hissedebilecekleri ortamlara göndermeye, alınan tüm önlemleri kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşmaya,
- Adalet Bakanlığı verilerine göre annesi ile birlikte cezaevlerinde kalan çocukların sayısı 780’dir. Bu çocukların ve annelerinin de risk altında olduğu açıktır. Adalet Bakanlığı’nı çocuklarıyla birlikte bu anneleri bir an evvel tahliye etmeye,
- Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nı, devlet koruması altında bulunan çocukların kaldığı bakım ve rehabilitasyon merkezlerinde insan haklarına dayalı önemler almaya ve bunu kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşmaya,
- Sınırdan geçişlerin açık olduğu algısı yaratıldıktan hemen sonra halihazırda Yunanistan sınırında Avrupa’ya geçiş yapmak üzere bekleyen mültecilerin büyük bir bölümü çocuktur. Sağlık Bakanlığı ve bölgede görev yapan yetkilileri, çocukları ve ebeveynlerini hastalıktan korunma yollarına ilişkin bilgilendirmeleri gerekliliğine dikkat çekerek insan haklarına dayalı sağlık önlemleri almaya,
- Yapılan/yapılacak testler sonucunda virüsü taşıdığı açığa çıkan ebeveyne ya da bir yakına sahip olan çocuklara destek mekanizmalarını şimdiden oluşturmaya,
- Yazılı ve görsel basının çocuklar başta olmak üzere toplumu endişeye değil bilimsel bilgi temelinde toplumsal sorumluğu yerine getirmek için tutum almasına yardımcı olacak şekilde yayın yapmaya,
- Sosyal medyayı kullanan her bireyi benzer bir sorumlulukla, bilimsel bilgi dışında herhangi bir paylaşımda bulunmamaya çağırıyoruz.