18 YAŞ ALTI EBEVEYNLERİ REFAKATİNDE SOKAKTA
18 yaş altı için getirilen yeni sokak kısıtlaması ile ilgili olarak gençler, sosyalleşirken bir büyüğün etkisini hissetmekten rahatsız olduğunu söylüyor. FİSA Çocuk Hakları Merkezi’nden Alper Yalçın ise kararı, “Çocuklara güvenmeyi tercih etmeyen bir bakış” diye niteliyor.
16 yaşındaki Tomris “Benim için ailemle dışarı çıkmak ve dolaşmak her zaman çok eğlenceli bir iş oldu ama bu durum ailesiyle iyi ilişki kuramayanlar için gerçekten can sıkıcı” diyor.
Tomris, 18 yaş altı için Cumhurbaşkanlığı tarafından dün getirilen “büyüklerle birlikte sokağa çıkma iznini” şu cümlelerle değerlendirmeye devam ediyor:
“Arkadaşımla buluştuğumda ailemin bekçi gibi başımda durması tabii ki benim de hoşuma gitmez ama o kadar da yakınmam. Dediğim gibi bu kişiden kişiye değişebilir, bundan çok rahatsız olup gerçekten sıkıntı yaşayan arkadaşlarım da var.”
Türkiye’de 22 milyon 876 bin 798, 0-18 yaş aralığındaki insanlar için sokak kısıtlamasının içeriği değişti. Bundan sonra ebeveynlerin refakatinde olmaları şartıyla her gün dışarı çıkabilecekler.
“Biz çocuk değiliz”
17 yaşındaki Zeynep, bu uygulamayı saçma bulduğunu dile getiriyor:
“Altı ay sonra 18’ime gireceğim, bir fark var mı? 18 yaşındaki arkadaşım dışarı çıkıyor ben çıkamıyorum. Bizler çocuk değiliz, kendimizi korumamız ve hijyenizmize dikkat etmemiz için aile refakatine ihtiyacımız yok. Ebeveynimin yanımda olma sebebini anlamadım, onlar olunca virüs bulaşmıyor mu?”
“Sosyalleşirken bir büyüğün etkisini hissetmek istemem”
17 yaşındaki Ozan ise alınan bu kararın daha küçük çocuklar için uygun olduğu görüşünde:
“Ben hayatımın birçok kararını kendim verebiliyorum. Hangi üniversite bölümünde okuyacağımı bilen, hangi partiye oy vereceğime az çok karar vermiş biri olarak bu şekilde dışarıya çıkıyor olmak, otoriter bir devletin algısını üstümde hissettiriyor.Ayrıca bizim hareket alanımızı ve sosyalleşmeyi azaltacağını düşünüyorum. Arkadaşlarımla mesafeli de olsa sosyalleşebileceğim durumlarda bir büyüğün etkisinin hissedilmemesini tercih ederdim.”
“15 yaşındaki kızım beni yanında istemeyecek”
15 yaşında bir kız çocuğu babası olan Uğur Aktan ise “17-18 yaşında çok sosyal olan pek çok çocuk var. Bu yaş sınırının ebeveyn ile birlikte olan kısmı 15 yaş altını kapsamalıydı bence” diyor.
42 yaşındaki iki çocuk annesi Kübra ise bu kararın sürekli çocuklara tabi olması gerektiği anlamına geldiğini söylüyor:
“15 yaşındaki kızım Miray, kendi dışarı çıkıp işlerini hallediyor, arkadaşlarıyla buluşuyor. Ancak bu süreçte sürekli benim yanında olmam lazım. Onun için de zor olacak. Her an ben onun istediği vakitte müsait olamayacağım. Ya da beni yanında istemeyecek. Ben onun görüşmesini beklemek zorunda kalacağım.
“7 yaşındaki oğlum Harun ise zaten evde olmaktan çok sıkıldı. Normalde sokakta, bahçede oynamaya inerdi, şimdi bu yeni düzenlemeyi duyunca sürekli sokağa çıkmak istiyor. Benim de sürekli vakit ayırabilmem zor oalcak. Bu sürecin başından beri çok tuhaf düzenlemeler oldu. Birden açıldı her şey, birden normalleşmeye gitmek de çok doğru olmadı bence.”
FİSA: Ergenlikte ailenizle dolaşmak istemezsiniz
FİSA Çocuk Hakları Merkezi üyesi Alper Yalçın, çocukların ebeveynleri olmaksızın dışarı çıkamamasına ilişkin kararı, “Çocuklara güvenmeyi tercih etmeyen bir bakış” diye niteliyor.
“Öncelikle çocukları bilgilendirmeyen, çocukların da önlem alabileceklerini hiç hesaba katmadan, çocuklara güvenmemeyi tercih eden bir bakış açısı. Aynı zamanda çocukları ailenin bir uzantısı olarak görmenin, herhangi bir yetişkinden bağımsız, yurttaş olarak ciddiye almamanın da bir sonucu diyebiliriz.
“Şehir, çocukları yetişkinlere bağımlı kılıyor”
“Elbette aynı zamanda şehir planlamasının da çocukların yaş ve gelişimlerine uygun bir şekilde yapılmamasıyla ilgili olduğunu söylemek mümkün. Bütüncül çocuk politikası dediğimiz şey tam da bu, şehir planlamasını çocukları yetişkinlere bağımlı kılacak bir şekilde yapmamak gerekiyor. Bunlar yalnızca oyun alanlarıyla ilgili de değil.
“Ayrıca karar, çocukların yaş ve gelişimlerine de uygun değil, öncelikle tüm çocukların yalnızca dışarı çıkmaya değil, akranlarıyla iletişime geçmeye ihtiyacı var. Özellikle herkes kendi çocukluğuna baktığında hatırlar ki, ergenliğinizde sürekli ailenizle dolaşmak istemezsiniz.
“Ebeveyni çalışan sokağa çıkamayacak”
“Bu kararın sınıfsal olarak yansımasını düşündüğümüzde ise ebeveynleri uzun saatler çalışmak zorunda olan çocuklar, yine evlerinden çıkamayacaklar. Ebeveynleri olmayan çocuklar ise hiç tartışma konusu dahi yapılmadığını gözlemliyoruz.
“Dolayısıyla kararın gözden geçirilmesi, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın çocuk koruma ve koordinasyon görevine istinaden, çocuk haklarını temel alan düzenlemeler için sorumluluklarını yerine getirmesini ve kesinlikle çocuklarında çözüm arayışına dahil edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.” (AÖ)